Noeliniz mübarek olsun!
NOELİNİZ MUBAREK OLSUN!
Noel ardından da yeni yıl geliyor. Noel ve yeni yılı karıştıranları klasik telaşları sardı yine...Yeni yıl kutlamalarını Noel sanarak diyorlar ki;
''Müslüman Noel kutlamaz!''
''Kim bir kavme benzemeye çalışırsa onlardandır!''
'Benzeme' deyince benim de aklım karışıyor... Zaten müslümanlar noeli kutlamıyor ama öyle sananların, hıristıyan icadı arabaları, kot pantolonları, güneş gözlükleri, Nike spor ayakkabıları, son model 'Iphone'larıyla, hıristıyan icadı TV'lerde, sosyal medyalarda, bloglarda, bilgisayarlarda bu görüşlerini tehdite, küfüre çevirmelerini anlayamıyorum...
Eğer bu açıdan bakarsak, olmazsa olmazlarımız bütün hıristiyan icatlarını onlara benzememe adına hayatlarımızdan çıkartmamız gerekir. O zaman da evlerimiz, okullarımız, hastanelerimiz daha doğrusu hayatlarımız ne olurdu acaba?
Neden 'İSA' koyuyoruz?
Kutsal kitabımız Kuran'da 23 kere Hazreti İsa'nın adı geçiyor. Adı 'Jesus' yani 'İsa' olan bir hıristiyan karşıma çıkmadı bunca zamandır ama Müslüman 'İsa'ların sayısını tahmin bile edemiyorum...
Bunca yıldır anlayamadığım bir başka şey; müslümanlar çocuklarına İsa'nın ismini koyarak kutluyor da, doğum günü niye problem oluyor? Dualarımızın kabulünü ''Musa,İsa, Muhammed, Tevrat, İncil, Kuran yüzü suyu hürmetine'' diye isterken İsa'nın doğum gününe niye takılıp kalınıyor?
Lise yıllarımda kulakları çınlasın, tarih öğretmenim Betül hanım ''Benim dedem Denizli müftüsüydü. Hıristiyanların kutladığı Noel 25 Aralık'tır, biz eski bir yıl bitiyor, yeni bir yıl başlıyor. Bu yeni yıla güzel dileklerle girme temennisiyle kutluyoruz der, bizimle biraz oturur, meyvesini yer, 'Hadi hayırlı olsun' der gider namazını kılar'' derdi.
Öğretmenimden aldığım bu anekdotun hayat görüşümde çok önemli yeri oldu hatta ben bir adım daha ileri gidip Noel'i de kutluyorum hıristiyan eşim, dostumla. Alkol almıyorum, onların sofrasında vejeteryan takılıyorum, onlar bana saygılı, ben onlara, ne ben inancımdan dönüyorum ne de onlar. Saygı! Bütün kapıları açan en sihirli, en mucizevi anahtar değil mi?
78 milyar Sterlinlik FESTİVAL
Neyse ben asıl anlatmak istediğime döneyim.... Evet Hıristiyanlar Noeli namı diğer Christması sistemli bir şekilde dünyanın en büyük festivaline dönüştürmüş ve hep birliktede yüzyıllardır kutluyorlar. İçeriğinde uzun bir tatil, hediyeler, eş dostlarıyla yıl boyu yakalayamadıklarını, bir araya gelerek bu özel günde yapma şansı var. Öte yandan Christmas, insanlar aşırı tüketime yönlendirildiği için ekonomilerin de en önemli çarklarından biri haline gelmiş.
Edinburgh'da bir christmas marketi |
Yine araştırmalara göre, yeni doğmuşundan bir ayağı çukurda olanına kadar minumum 12 aile bireyine hediye alınıyormuş. Bu hediyelerin içinde kıyafetten, kitaptan, oyuncaktan, spor aletinden ,SPA, tatil vs. hediye çeklerine, son model elektroniğe kadar neler yok ki. Bu nedenle, Ekim ayı girdiği an, mağaza vitrinlerinden, medya reklamlarından, sonrasında özel olarak kurulan pazarlardan yavaş yavaş Noel telaşının başladığını anlıyorsunuz.
Çocuklar dört gözle bekliyor
Her yerde olduğu gibi, yaşam standartlarına göre aldıkları hediyelerin değeri değişik olsada duyulan heyecanın dozu aynı bütün çocuklarda...
Noeli bekleyen çocuklar yıl boyu hayalini kurdukları ne varsa o gün kavuşuyorlar. Aile büyükleri tarafından önceden keşfedilen bu istekler 'Santa Claus'a yani Noel babaya yazılan mektupta sıralanıyor. ''Sevgili Santa yıl boyu çok iyiydim, lütfen bana şunları şunları alır mısın?'' başlayan mektuplar çam ağacının altına 24 Aralık gecesi konuyor. Yanında da Santa karnını doyursun diye bir bardak süt ve bisküviyle...
Çocukların yaşı büyüdükçe hediyeleri küçülüyor ama bir o kadarda pahalanıyor |
Işıklar birbiriyle yarışıyor
Noel hazırlıklarında bir önemli maddede mekanların ve sokakların dekorasyonu. Kasım ayı geldiğinde en küçük köyünden en büyük şehrine kadar hepsi caddelerini ışıklarla süslüyor. Ayın ortalarına doğru büyük bir çam ağacını (kimi plastik kimi gerçeğini kullanıyor) caddeye koyup, bütün halkın katıldığı törenle ışıklarını yakıyorlar.
Evler... İçerde gerçek ya da yapay çam ağacı özenle süslenirken, dışarıda rengarenk ışıklarla donatılıyor. Öyle iddialı olanlar var ki ağzınızın açık kalmaması mümkün değil. Evlerin çatısı, penceresi yetmiyor ağaçlarını bile rengarenk ampullu tellerle sarıyorlar...Yaşlılar şatafatlı ışıklardan uzak dururken, kutlamayı yaptıklarını pencerelerinin önüne koydukları içinde mum yanan şamdanlarla ifade ediyorlar...
İddialı evlerden biri |
100 milyon adetlik kart trafiği
Bir de göz ardı edilemeyecek kart trafiği var. Çocukken biz de yazıyorduk bayram tebrikleri şimdi cep telefonlarında şablon mesajlar var, bana onlardan geliyor ben de 'forward' ediyorum. Ama İskoçlar, İngilizler hala yazıyor hem de 7'den 70'e. Kartlarla bir kültürel alışkanlık ayakta tutulmaya çalışırken diğer taraftan ekonomi buradanda büyük destek görüyor...İlkokuldakilerin sınıflar arası birbirine yazıp okul postasına koymasıyla başlıyor, ülkenin öbür ucundaki eşten, dosttan, kapı komşusuna kadar gelenlerle adeta bir kart sirkülasyonu oluşuyor. Birleşik Krallık'da (UK), 2016 yılında 100 milyon adet yani 1 milyar 750 milyon Sterlinlik kart satılmış. Bu paranın 50 milyon Sterlini alzeheimerden kansere kadar 'charity' dedikleri hayır vakıflarına gitmiş.
Noele bir hafta kala marketlerde kart bulmak zorlaşıyor |
Hindi 25 Aralık'ta yeniyor
Yeni yıl partilerinde hindiden eser kalmıyor |
Yemek sonrası olay bitmiyor, ailenin en yaşlısının önderliğinde geleneksel oyunlar oynuyorlar. Oynarlarken o yüreklerinden gelen kahkahalara kayıtsız kalmak mümkün değil...
Gücü olmayanlar unutulmuyor
Noel için her aile 900 Sterlin harcıyor denilse de bunu yapamayanlarda var ama halk bunu gözardı etmiyor. Sevap kazanma veya cennete gitme çıkarıyla değil bir insani duygu olarak ellerinden gelen desteği gösteriyorlar. Kusura bakmayalım ama biz müslümanlar göstermiyoruz bu incelikleri...
Alışverişe gidenler sepetlerine bir parçada food bank için ekliyor |
Alışveriş merkezlerine, marketlere, kiliselere ya da halkın yoğun olarak geçtiği yerlere büyük kutular konuyor adı da 'Food Bank'. İnsanlar bu kutuların içine kıyafetten, yiyeceğe, oyuncağa, kedi, köpek mamasına kadar yüzlerce ihtiyaç malzemesi alıp koyuyor. Sonra bu kutular yetkiller tarafından ihtiyaç sahiplerine incitmeyecek şekilde ulaştırılıyor. Yine din, dil, ırk fark etmiyor, herkes yararlanabiliyor food banklardan..
Evsizler de unutulmuyor. İş arkadaşlarıyla bir hafta önceden Noel yemeği yemek bir diğer alışkanlık. İnsanlar gittikleri restorantlarda hesaba bir sterlin daha ekliyorlar evsizler için. Radyolarda yardım kampanyaları cıngılları sürekli dönüyor.
Çok beğendiğim iki şey daha, ilkokul çocukları okullarda gruplara ayrılıyor, hastaneler ve yaşlılar evini ziyaret için. Ellerinde küçük hediyelerle hastaları, yaşlıları ziyaret edip, geleneksel Noel şarkılarını yani 'carol'ları kuşlar gibi cıvıldayıp, hep birlikte hoş vakit geçiriyorlar...
Ortaokul ve lise öğrencileri ise ellerine verilen ayakkabı kutularını süslü kağıtlarla kaplayıp, dekor ediyorlar. Aynı işi bir çok yaşlı insan da evinde yapmaya talip oluyor. Sonra kutuların içine sabundan diş fırçasına kadar çeşitli hijyen ürünleri ve oyuncaklar konup 'dil,din, renk fark etmeden!' fakir ülkelerdeki çocuklara gönderiliyor. Hayır kuruluşları bunun için kocaman tırları önceden organize etmiş oluyor.
Hoşgeldin yeni yıl
Evet bütün bu koşuşturmalar neredeyse iki ay sürüyor, Christmas günü sona eriyor...
Noelin yorgunluğunu daha atlatamamış olan hıristiyanlar aynı çoşkuyu yılbaşında göstermiyor. Evlerde partiler, şehirlerde canlı konserler oluyor ama ne hediye var, ne de bütün aile bireylerinin bir araya geldiği yemek ne de Noel babalar... Dünyanın her yerinde olduğu gibi onlarda yeni bir yıla girmeyi kutluyorlar....
Yorumlar
Yorum Gönder